Yüzde 60 pazar payına sahip, dünyanın bir numaralı robot tedarikçisi olan Universal Robots’un resmi robotik sistem entegratörüyüz.
Farklı Alanlarda Çeşitli Çözümler
- Kolaboratif Çözümler

- Endüstriyel Çözümler

Endüstriyel robotlar, otomatik bir şekilde çalışan, programlanabilir, üç veya daha fazla eksenden oluşan ve üretimde kullanılan robotik sistemlerdir. Endüstriyel robotlar genellikle yüksek hacimli, son derece yüksek hassasiyetli ve hızlı üretim için tasarlanmış büyük, sabit ekipmanlardır. Bu robotlar, onlarca yıldır birçok farklı endüstride yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu robotlar, çalışanlar için güvenlik riskleri oluşturabilir, bu nedenle genellikle insanları robotun çalışma alanından uzak tutmak için kafes gibi güvenlik önlemleri gerektirirler. Endüstriyel robotlar daha hızlı çalışabilir, daha kısa sürede daha fazla iş yapabilir ve bu da yatırım getirisini artırır.
Birçok uygulamada olduğu gibi görme ve görüntü işleme konularında da insan, esneklik katma ve karmaşık durumları çözümlemede makinelere göre avantaj sağlar.
Fakat makine görüşü, hızı, doğruluğu ve tekrarlanabilirliği sayesinde önceden tanıtılmış bir ürünün veya durumun ölçümlenmesi ve karşılaştırılmasında üstünlük sağlar. Örneğin, bir üretim hattında, makine görme sistemi dakikada yüzlerce, hatta binlerce parçayı inceleyebilir; doğru kamera çözünürlüğü, kütüphane fonksiyonları ve optikler kullanıldığında insan gözünün göremeyeceği kadar küçük nesne ayrıntılarını kolayca inceleyebilir. Aynı zamanda mekanik kontrol ve ölçme sistemlerinin aksine arkada çalışan yazılım kütüphanesi ve programlanabilme özelliği sayesinde parça veya ürün değişiminde sistemin tamamıyla değiştirilmesine gerek kalmaz ve ekstra maliyetler çıkarmaz.
Günümüzde endüstriyel ve kolaboratif robot teknolojisi oldukça gelişmiş ve belli bir seviyeye gelmiştir. Tüm robotlar küçük farklar ve avantajlarla kendi içlerinde ayrılmaktır. Sistemin ne kadar tutarlı ve verimli çalıştığını belirleyen faktörlerden en önemlisi ürün besleme sistemleridir. Robotun veya otomatik sistemin herhangi bir ürünle çalışabilmesi için o parçanın robota veya makineye beslenmesi gerekir. Mekanik bir kol veya sistem, işlediği parçayı, parçanın nerede olduğunu veya parçayı doğru bir yönde kavrayıp kavrayamadığını algılayamaz.
Her parçanın benzersiz olması nedeniyle (şekil, ağırlık, geometri vb.) parça için en iyi besleme sistemini seçmek önemlidir. Parçanın kendisine ek olarak, bir parça besleme sistemi seçerken uygulama gereksinimlerinin karşılandığından emin olmak için tüm proje kapsamı ve istenilen otomasyon seviyesi de dikkate alınmalıdır. Çok çeşitli besleme sistemleri mevcuttur ve tüm yöntemlerinin dikkate alınması gereken güçlü ve zayıf yönleri vardır.
Robotlu sistemlerin ne kadar tutarlı ve verimli çalıştığını belirleyen en önemli faktörlerden biri de robot uç elemanlarıdır. Uç elemanları, tipik olarak robotik bir kolun sonunda, parçalar ve bileşenlerle etkileşime giren ekipmanı ifade eder. EOAT, robota belirli bir işlevsellik sağlar ve farklı uygulamalara uyacak şekilde değiştirilebilir ve hatta birkaç işlemi aynı anda gerçekleştirmesi için tasarlanabilir. Her iki durumda da, EOAT yeteneklerindeki gelişmeler robotik yeteneklerdeki gelişmeleri tetikler ve doğru oranda arttırır.
Otomatik bir üretim hattı, bir transfer sistemi ve elektrik kontrol sistemi ile bağlanan sıralı iş istasyonlarından oluşur. Ürün, önceden tanımlanmış üretim sırasına göre hat boyunca hareket eder ve her istasyonda belirli bir işlemi gerçekleştirilir.
Tam otomatik üretim hattı, operatörlere ihtiyaç duyulmaksızın üretim sürecinin tamamıyla veya kısmen mekanik ekipmanlar ve otomatik sistemler aracılığı ile gerçekleştirilmesidir. Bu sayede operatörler doğrudan üretim aşamalarında yer almak yerine, otomatikleştirilmiş hatların denetimi, kontrol panellerinin yönetimi gibi üretim verimini arttıracak katma değerli alanlara yönlendirilir.
Çizimler, planlar ve fotoğraflar gibi görsel yardımcılar ve daha sonra CAD çizimleri ve 3D render’lar; üretim planlamacılarının ve sistem entegratörlerinin on yıllardır üretim tasarımı konseptlerini belirlemek için kullandıkları görselleştirme araçları olmuştur. Son birkaç yılda, Endüstri 4.0’la birlikte bu araçlar, simülasyon teknolojisi ve İnternet ile birleşerek 3 boyutlu üretim simülasyonu teknolojisine dönüştü. Bu teknoloji, CAD geometrileri ve programlama mantığı gibi farklı girdileri ve verileri birlikte işler ve üretime özgü simülasyon davranışlarını da kullanarak, bu girdilerin doğru görsellerini ve simülasyonlarını oluşturur. Bu sayede, planlama ekiplerinin fabrika ortamlarının, üretim tasarımı ve performanslarının mühendislik bilgileri doğrultusunda görselleştirmelerine ve incelemelerine yardımcı olur, tasarım hataları ve gözetim riskini azaltır ve daha fazla paydaşın planlama sürecine katılımını sağlar.